Risk yönetimi benim için ne anlama geliyor?
Görüntü: © WrightStudio - stock.adobe.com
Şirketlerin kara para aklamayı ve terörizmin finansmanını amaçlayan eylemlerden korunmak için alacakları risk önlemleri şirketten şirkete farklı olduğundan, bu konudaki yasal talepler de gerçek tehlike derecesine göre belirlenmiştir.
bq. Risk Yönetim Sistemine yönelik yasal talep ve beklentiler kara para aklama riskinin yüksek olduğu durumlarda gayet büyük, az riskli durumlarda ise daha düşüktür.
Yasa koyucu, Kara Para Aklama İle Mücadele Kanununa göre yükümlü olan kişi ve şirketlerin bir Risk Yönetim Sistemi kullanmalarını zorunlu kılmıştır. Bu sistem, yapılacak bir risk analizi ile analiz sonucuna bağlı bireysel riske göre uyarlanarak kara para aklama ve terörizmin finansmanına karşı geliştirilecek iç korunma tedbirleri olmak üzere iki parçadan oluşmaktadır.
- Risk Yönetim Sistemi
- Risk Analizi + İç Korunma Tedbirleri
Genel bir kural olarak, şirketinizi olası risklerden etkili bir şekilde koruyabilmek için şirketinizin ne gibi risklere maruz kalabileceğini bilmeniz gerekir.
Risk Yönetim Sisteminin sorumluluğu, şirketinizin yöneticilerinden birine ait olmalı ve bu görevin hangi yetkili tarafından üstlenildiği de açıkça belirlenmelidir. Bu yetkili ise hem yapılan risk analizini hem de şirketinizde uygulanan iç korunma tedbirlerini onaylamak zorundadır. Görüldüğü gibi, risk yönetimi şirket sahibi ya da yöneticilerine düşen bir görevdir!
Şirketler grubu konumuna sahip kuruluşlar için özel hükümler geçerli olup bu yükümlülüklerden birine göre ana şirket, bütün yavru şirketler ve şubeleri dâhil tüm grubun risk analizlerini yapmak zorundadır. Şirketler grubunda uygulanan iç korunma tedbirleri bütün bağlı şirketlerde aynı olmalı, Kara Para Aklamayı Önleme Görevlisi kara para aklamanın önlenmesi amacıyla grup genelinde geçerli bir strateji geliştirmeli ve grup şirketleri arasında konuyla ilgili bilgi alışverişi sağlanmalıdır.
Emlak alım-satımında aracılık yapan ve/veya aylık kira ya da aylık ürün kirası bedelinin 10.000 Euro ve üzeri olduğu kira ya da ürün kirası sözleşmelerinin aracılığını yapan emlakçılar da etkili bir Risk Yönetim Sistemi kullanmak zorundadırlar.
Ticari mal satıcıları, sanat eserleri satış komisyonculuğu yapanlar ve sanat eserleri deposu işletenlerde ise etkili bir Risk Yönetim Sistemi uygulama zorunluluğu olup olmayacağı konusunda Kara Para Aklama İle Mücadele Kanunu üzerinde yapılan değişikliklerle sınır değerler belirlendiğinden, aşağıdaki miktarlara ulaşıldığında Risk Yönetim Sistemi zorunluluğu bulunmaktadır:
- a) Ticari mal satıcıları için Risk Yönetim Sistemi zorunluluğu sadece bizzat ya da üçüncü şahıslar kanalıyla 10.000 Euro ve üzeri nakit para alıp verme işlemleri yapıyorlarsa bulunur. Bu sınır değer kuralı, 10.000 Euro ve üzeri nakit işlemler için geçerli olduğu gibi, toplam miktarı bu değere ulaşan kısmi ödemeli nakit işlemlerde de uygulanır.
- b) Kara Para Aklama İle Mücadele Kanununun 1. maddesi 10. fıkrası 2. cümlesinin 1. bendinde belirlenen kıymetli madenlerle ticaret yapan ticari mal satıcıları, bizzat ya da üçüncü şahıslar kanalıyla 2.000 Euro ve üzeri nakit para alıp verme işlemleri yapıyorlarsa Risk Yönetim Sistemi zorunluluğuna tabidirler. Bu sınır değer kuralı, 2.000 Euro ve üzeri nakit işlemler için geçerli olduğu gibi, toplam miktarı bu değere ulaşan kısmi ödemeli nakit işlemlerde de uygulanır.
- c) Sanat eserleri satış komisyonculuğu yapanlar, sanat eserleri deposu işletenler ve sanat eserleri ticaretiyle uğraşan ticari mal satıcıları, işlemin değeri veya birbirlerine bağlı işlemlerin toplam değeri en az 10.000 Euro’ya ulaştığında, ödemelerin nakit mi ya da nakit dışı mı olduğuna bakılmaksızın Risk Yönetim Sistemi zorunluluğuna tabidirler.
Riskin gayet yüksek olduğu durumlarda özen yükümlülükleri herhangi bir sınır değere bakılmaksızın ve ödeme şekline ne olursa olsun otomatik olarak doğar. Buna paralel olarak şüphe ihbarı yükümlülüğünün bulunduğu da unutulmamalıdır. Şüphe ihbarları hakkında daha ayrıntılı bilgi için buraya tıklayınız.
İşletme ya da şirket sahibi olarak, işyerinizde yasal sorumluluklara uyulmasını kontrol etme zorunluluğunuzu (İdari Kabahatler Kanununun/OWiG 130. maddesi) ihlal etmemek üzere, personelinize kara para aklamayla mücadele yükümlülükleri hakkında bilgi vererek bunlara uymalarını güvence altına almanız gerekir.
Bir şirkette uygun önleyici tedbirlerin alınabilmesi için, ilk önce şirketin hedef olabileceği kara para aklama risklerinin incelenerek ortaya çıkarılması gerekir. Bunun için ise; özenli, eksiksiz ve amacına uygun bir risk analizi oluşturulmalı ve analiz süreci ve sonuçları belgelendirilmeli (dokümantasyon), periyodik olarak kontrolden geçirilmeli ve güncellenmelidir. Bu bağlamda özellikle Kara Para Aklama İle Mücadele Kanunu eklerinde sayılan risk faktörleri dikkate alınmalıdır:
Kara Para Aklama İle Mücadele Kanununa ilişkin Ek 1’de yasa koyucu az riskli sayılabilecek durumların belirti ve faktörlerini saymış, Ek 2’de de muhtemelen yüksek riskli olan durumların belirti ve faktörleri sıralanmıştır. Bu kanun eklerinde belirtilen faktörleri, şirketiniz için yapacağınız risk analizinde ve somut özen yükümlülüklerine yönelik uygulamalarınızda göz önünde bulundurmanız gerekir. Bunun ötesinde, Federal Maliye Bakanlığının kara para aklama ve terörizmin finansmanı konusunda hazırladığı Ulusal Risk Analizinde yer alan, riskli olabilecek iş ve işlemlere girişmeden önce olası tehlikeyi daha iyi değerlendirmenize yardımcı olacak “örnek olayları” gözden geçirmeniz önemle tavsiye olunur.
bq. Yetkili denetim otoritesi, şirketiniz için yaptığınız risk analizini her zaman görmek isteyebilir.
Risk yönetimi hakkında daha ayrıntılı bilgiler, temel bilgilendirme kılavuzunun B bölümünde, risk yönetimi ile ilgili bilgi kılavuzunda ve hazırladığımız özet şeklindeki genel bakışlarda yer almaktadır. Bu bilgilere ulaşmak için web sitemizin download bölümüne bakınız.